SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NAMAZ BAHSİ

<< 436 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

127 - (436) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا غندر عن شعبة. ح وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا محمد ابن جعفر. حدثنا شعبة عن عمرو بن مرة. قال:

 سمعت سالم بن أبي الجعد الغطفاني قال: سمعت النعمان بن بشير قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "لتسون صفوفكم أو ليخالفن الله بين وجوهكم".

 

[ش (أو ليخالفن الله بين وجوهكم) قال النووي: قيل: معناه يمسخها ويحولها عن صورها. لقوله صلى الله عليه وسلم "يجعل الله صورته صورة حمار" وقيل: يغير صفاتها. والأظهر، والله أعلم، أن معناه يوقع بينكم العداوة والبغضاء واختلاف القلوب].

 

{127}

Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Gunder Şube'den rivayet etti. H.

Bize Muhammed b. El-Müsenna ile İbni Beşşâr dahî rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Muhammed b. Câ'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Amr b. Mürra'dan rivayet etti Demiş ki: Ben Salim b. Ebi'l-Ca'del, Gatafâni'den dinledim. Dediki: Ben Nu'man b. Beşîr'den dinledim. Dediki: Resulullah (Sallallaku Aleyhi ve Sellem):

 

«Ya saflarınızı düzeltirsiniz yahut Allah yüzlerinizi başka başka taraflara çevirir!»  buyururken işittim.

 

 

128 - (436) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا أبو خيثمة عن سماك بن حرب. قال: سمعت النعمان بن بشير يقول:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يسوي صفوفنا. حتى كأنما يسوي بها القداح. حتى رأى أنا قد عقلنا عنه. ثم خرج يوما فقام حتى كاد يكبر. فرأى رجلا باديا صدره من الصف. فقال "عباد الله! لتسون صفوفكم أو ليخالفن الله بين وجوهكم".

 

[ش (القداح) القداح هي خشب السهام حين تنحت وتبرى. واحدها قدح. معناه يبالغ في تسويتها حتى تصير كأنما تقوم بها السهام لشدة استوائها واعتدالها].

 

{128}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Hayseme, Simâk b. Harb'dan naklen haber verdi. Demiş ki: Nu'man b. Beşîr'i şöyle derken işittim:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizim saflarımızı düzeltir, onları oklar gibi oluncaya kadar tesviye ederdi. Buna tâ biz anlayıp öğreninceye kadar böyle yapmakta devam etti. Sonra bir gün (mescide) çıktı ve namaza kalktı. Tam Tekbir alacağı sırada göğsü saftan çıkmış bir adam gördü» Bunun üzerine

 

«Ey Allah'ın kulları ya saflarınızı düzeltirsiniz; Yahut Allah yüzlerinizi başka başka taraflara çevirir.» buyurdul,ar.

 

 

(436) حدثنا حسن بن الربيع وأبو بكر بن أبي شيبة. قالا: حدثنا أبو الأحوص. ح وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا أبو عوانة، بهذا الإسناد، نحوه.

 

{….}

Bize Hasen b. Rabî' üe Ebu Bekir b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Ebu'l-Ahvas rivayet etti. H.

 

Bize Kuteybetti'bnü Sa'd dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Avâne bu isnâdla bu hadisin benzerini rivayet etti.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Kitâbu'l Ezan» in müteaddid yerlerinde muhtelif lâfızlarla, muhtelif râvîlerden tahrîc etmiştir. Hadîs Ebu Dâvud'un «Sünen» inde dahi mevcuddur; Ve muhtelif rivâyetleriyle safların düzeltilmesini ifâde etmektedir. Safların düzeltilmesinden murâd; bir safta bulunan cemâatin tamamiyle bir hizaya durmalarıdır. Safların aralarındaki boşlukları doldurmaya da tesviye denir. Hadîsin muhtelif rivâyetlerindeki tesviye, itmam ve ikâme kelimeleri hep safları düzeltme mânâsında kullanılmışlardır. Bu hususta Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin:

 

«Yâ saflarınızı düzeltirsiniz yahut Allah yüzlerinizi başka başka kılıklara çevirir.» buyurması, safları düz tutmayanlar hakkındaki tehdîtdir. Cemâat muhtelif yönlere dönerek safları bozunca, cezaları suçları cinsinden olmak üzere yüzleri de başka kılıklara döndürülecektir. Bazıları bu cümleyi «Allah aranıza düşmanlık ve kin sokar, kalplerinizi değiştirir.» şeklinde tefsir etmişlerdir. Çünkü cemâatin safları bozması zahirî bir muhalefettir. Zahirin muhalefeti ise bâtının muhalefetine sebebtir, derler. Ulemâdan bir takımları hadîsden zahirî mânâsının kastedildiğini söylemişlerdir. Bu takdirde mânâ şöyledir: «Saflarınızı düzeltin! Düzeltmezseniz Allah da sizin yüzlerinizi aslî hilkatından bozarak kafanız tarafına çevirir. Binnetice çirkin bir hâl alırsınız.» Zahirî mânâsına göre hadîs, başlarını imamdan önce rüku ve secdeden kaldıranlar hakkında vârid olan tehdîd hadîsi kabîlindendir.

 

Namazda safları düzeltmek îmamı Âzam, îmam Şâfiî ve îmam Mâlik hazerâtına göre sünnettir. Zahirîlerden İbni Hazm farz olduğuna kaildir. Hz. Ömer (R.A.) safları düzeltmek için hususî adamlar tavzif etmişti. Kendisi imam olduğu vakit bu zevat safların düzeldiğini haber vermedikçe namaza niyetlenmezdi. Hz. Osman ile Ali (R.A.)'nın da bu cihete pek dikkat ettikleri rivayet olunur. Hattâ Hz. Ali namaza duracağı vakit safları teftîş eder; Bir safta eğrilik görürse; «Ey filan, sen biraz ileri çık; Ey filan, sen de biraz geri çekil.» dermiş. Hadîsi şerîf, safların tesviyesinden başka ikâmet esnasında ve ikâmetle namaz arasında konuşmanın caiz olduğuna da delildir.

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in arkasından görmesi mucizesi hakkında daha önce söz geçmişti.